4 Nisan 2008 Cuma

Yörelere göre evlilik gelenekleri



Düğünler, kırsal kesimde hala tek eğlence kaynağı. Anadolu'da binlerce yıllık gelenekler varlığını sürdürüyor. Hamam eğlencelerinden çeyiz sergilerine günlerce süren düğünlerin yöre yöre öyküleri... Şehirlerde düğünler yerlerini yavaş yavaş nikah törenlerine bırakıyor. Anadolu ise geleneklerine sıkı sıkıya bağlı. Görücü gidip beğeniyor, çeyizler sergileniyor, hamamda sazlı sözlü eğlenceler yapılıyor. Gelinlerin türküsü de hala aynı: "Hem ağlarım, hem giderim."
Düğünle ilgili gelenekler yörelere göre farklılıklar gösterse de genel aşamaları birbirinin aynı. Kırsal yörelerde düğün, ürünün tarladan kaldırıldığı, işlerin azaldığı sonbahar aylarında yapılıyor. Davet edilecek kişilere düğün gününden birkaç gün önce armağanlar gönderilerek haber vermek en önemli adetlerden biri. Bu işi kadınlar yapıyor. Düğünden birkaç gün önce kız veya erkek evinde çeyizin sergilenmesi kız tarafının gurur kaynağı. Düğünün başladığını ise damat evinin damına dikilen bayrak ilan ediyor.

Anadolu'da düğünler genellikle perşembe başlayıp pazar günü sona eriyor. Yemekli hamam eğlenceleri, damat evine
çeyiz getirilmesi, çeyizde bulunan eşyaların yazılması, kına gecesi, damat tıraşı, düğünün en önemli aşamaları. Gelinin
evinden alınıp damat evine getirilmesinde ise hüzünle sevinç birbirine karışıyor. Damat evinde gelinin duvağı geline
verilen 'yüz görümlüğü' ile açılıyor.

Gerdek odasına girene kadar damada eşlik ederek köy halkının takılmalarından koruyan kişilere 'sağdıç' deniyor.
Damadın en yakın arkadaşları arasından seçtiği sağdıçlardan birinin evli, diğerinin bekar olması zorunlu. Düğün evinde
kadın ve erkeklerin eğlencesi ayrı yapılıyor. Gençler geleneksel spor gösterileri yaparken, damat hamama gidip
traş oluyor. Yatsı namazının ardından gerdeğe girilmesiyle düğün son buluyor.

Hiç yorum yok: